Hepimiz hayatımızda en az bir kez İsviçre çikolatasının ne kadar güzel olduğunu duymuşuzdur veya birinci elden tatmışızdır değil mi?
Ancak İsviçre kakao üretecek iklime sahip değil. Yani ithal ediyor diyebiliriz. İyi de o zaman nasıl çikolatasıyla meşhur oldu?
Çikolatanın tarihine baktığımızda kökeninin, Orta Amerika’ya dayandığını görürüz.
Burada çikolata, ritüel ve tıbbi amaçlarla tüketiliyordu. Kristof Kolomb’un 16. yüzyılın başında kakao çekirdeklerini İspanya’ya getirmesiyle çikolata, Avrupa’da yayılmaya başladı.
İspanyollar çikolatayı şeker, vanilya ve bal ile karıştırarak popüler bir içecek hâline getirdiler.
İsviçre, 1800’lü yılların başında çikolata işlemeye başladı ve ilk fabrikalar, İtalya sınırındaki Ticino kantonunda ve daha sonra Vevey kasabasında kuruldu.
İsviçre çikolatasının hikâyesi, François-Louis Cailler’in en eski İsviçre çikolata markasını kurmasıyla başladı.
1826’da Phillippe Suchard, şeker ve kakao kitlesini karıştırmak için karıştırma makinesi icat etti. Charles-Amadeé Kohler ise çikolatayı fındıkla birleştirdi ki eminiz aşinasınızdır.
Ancak İsviçre çikolatasını gerçek anlamda devrimleştiren, zengin ve kremalı Alpler sütü oldu. Louis Cailler’in damadı Daniel Peter, çikolata yapımında kayınvalidelerinden öğrendikleriyle kendi çikolata fabrikasını kurdu.
Komşusu ve gıda girişimcisi Henri Nestlé’den yardım alarak çikolataya süt tozu ekledi ve ilk sütlü çikolata doğdu. 1879’da Peter ve Nestlé, Nestlé Şirketi’ni kurarak çikolata üretimini devrimleştirdi.
Bugün İsviçre çikolata sektörü, CHOCOSUISSE tarafından denetlenen katı kalite standartlarına sahiptir.
2017 yılında kişi başına 10.5 kg çikolata tüketimiyle İsviçre, dünyanın en yüksek kişi başına çikolata tüketimine sahiptir.
Her ne kadar sağlıklı yaşam trendleri ve kakao fiyatlarındaki artışlar çikolata pazarını zorlasa da İsviçre çikolatasının kalitesi ve ünü, hâlâ yerini korumaktadır.