Uzmanı uyardı: Mükemmeliyetçilik kalıcı göz hasarına neden olabilir

SSR Hastalığı Göz Sağlığını Nasıl Etkiliyor?

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. M. Giray Ersöz, SSR hastalığının görme noktasında büyük sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Bu hastalık, göz arkasında veya gözde sıvı birikmesi sonucu ortaya çıkan özel bir rahatsızlıktır. Özellikle 30 ila 50 yaş arası erkeklerde daha sık görülen bu hastalığın, 50 yaşından sonra kadınlarda da sıkça karşılaşıldığını ifade ediyor.

‘Genç Erkekler ve Masa Başı Çalışanlar Dikkat!’

Doç. Dr. Ersöz, şikayetlere yol açan durumları da sıralıyor. Görme azalması, karanlık görme, renklerin soluk görünmesi gibi belirtiler hastalığın habercisi olabilir. Ayrıca erkeklerde kadınlara oranla 3 ila 4 kat daha sık görülen bu hastalığın, özellikle genç erkeklerde ve masa başında uzun süre çalışanlarda daha riskli olduğunu vurguluyor.

A tipi mükemmeliyetçi kişiler ve stres altındaki masa başı çalışanların daha fazla risk altında olduğunu belirten Doç. Dr. Ersöz, vardiyalı çalışma düzeni ve düzensiz uyku alışkanlıklarının hastalık riskini artırdığını ekliyor. Stres, steroid ilaç kullanımı, orta yaşlı erkekler de hastalık için risk faktörü oluşturuyor. Hamilelik, sigara, aşırı kafein tüketimi, uyku apnesi gibi durumlar da hastalık riskini artırabilir.

‘Tedavi Edilmezse Görme Kayıpları Kalıcı Olabilir’

Doç. Dr. Ersöz, santral seröz retinopati hastalığının kendiliğinden iyileşebilen bir rahatsızlık olduğunu söylüyor. Ancak retina altındaki sıvının 3 aydan fazla süresi varsa, kalıcı görme hasarlarına sebep olabileceğini belirtiyor. Hastalığın kronikleşmesi durumunda ise ciddi ve kalıcı görme kayıplarına neden olabileceğini vurguluyor.

SSR hastalığında tedavinin zamanında başlanması çok önemli. Doç. Dr. Ersöz, hastalığın tedavisinde fotodinamik tedavinin oldukça etkili olduğunu belirtiyor. Ayrıca eşik altı lazer tedavisi de kullanılan yöntemler arasında. Hastalığın tedavisinde yaşa bağlı sarı nokta hastalığı gibi damar gelişimini geriletmeye yönelik göz içi iğne tedavilerinin de kullanılabileceğini ifade ediyor. Yapılan bilimsel çalışmalarda ise hap, damla ve göz içi iğne tedavilerinin etkili olmadığı sonucuna varılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir